Avrupa ülkelerinden Türkiye’ye karşı artan siyasi restleşmeye tekstilci kulak tıkadı. Türklerin üretimdeki kalite ve hızından vazgeçemeyen Avrupalı dev alım grupları, bu yıl siparişlerini yaklaşık yüzde 20 artırdı.

İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Hikmet Tanrıverdi, Türkiye’den en büyük alımları yapan H&M, Zara, Mango gibi markaların geçen yıla göre alımlarını yaklaşık yüzde 20 artırdıklarını söyledi. Bir yandan da Türkiye’ye gelmeyen orta ölçekli firmaların açığını kapatmak için farklı ülkelerden gruplar getirdiklerini dile getiren Tanrıverdi, “Yabancı gruplar Türkiye’nin üretim hızı ve kalitesinden çok memnun. 2017’nin 8 aylık diliminde 11.3 milyar dolarlık ihracat yaptık. 2017’yi 17 milyar doların üzerinde ihracatla tamamlarız” dedi

2017’nin Ocak-Eylül döneminde Türkiye’den en fazla hazır giyim ve konfeksiyon ihraç edilen ülkeler Almanya, İspanya ve İngiltere olarak sıralanıyor. Yılın ilk 9 ayında Almanya’ya 2.4 milyar dolarlık ihracat yapılırken, İspanya’ya 1.5 milyar dolarlık, İngiltere’ye ise 1.4 milyar dolarlık satış yapıldı. Bu üç ülkeyi 626.6 milyon dolarla Hollanda ve 621.9 milyon dolarla Fransa takip ediyor. 2017’nin ilk 9 ayında İspanya, Hollanda, Irak ve ABD’ye yapılan ihracat ise 2016’nın aynı dönemine göre yüzde 4.2 ila 29 arasında artış gösterdi.

Kaynak: http://www.sabah.com.tr/ekonomi/2017/10/13/avrupali-tekstilci-siyasetcisini-takmadi

Motorlu Taşıtlar Vergisi’nin (MTV) yüzde 40 artırılmasını öngören tasarıdan vazgeçiliyor. Verilen önerge ile MTV artışı yüzde 25 olarak uygulanacak.

İş mahkemelerinin kuruluş, görev, yetki ve yargılama usulünü düzenleyen İş Mahkemeleri Kanunu Tasarısı, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek, yasalaştı.

Yeni kanunla, “dava şartı olarak arabuluculuk” kurumu ilk kez hukuka giriyor ve düzenlemede yer alan uyuşmazlıklarda dava açmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu kılınıyor.

Kanuna veya bireysel ya da toplu iş sözleşmesine dayanan işçi, işveren alacağı, tazminatı ve işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulması dava şartı olarak aranacak. Arabulucuya başvurma zorunluluğu için alacak veya tazminat talebinin iş ilişkisinden kaynaklanması gerekecek.

İşçi kıdem, ihbar gibi tazminat ve fazla mesai, yıllık izin gibi ücret; işveren de alacak ve tazminat kalemleri için dava açmadan önce arabulucuya başvuracak.

İşçi veya işverenin iş ilişkisi kapsamında birbirlerine hakaret etmekten kaynaklanan ya da işçinin iş yerindeki işverene ait mal ve malzemelere zarar vermesinden doğan tazminat talepleri de dava açılmadan önce arabulucuya götürülecek.

Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine ekleyecek. Bu zorunluluğa uyulmazsa mahkeme davacıya son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulmasını, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderecek. İhtarın gereği yerine getirilmezse dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilecek.

 Üreticiler çalıştıracak işçi bulamamaktan şikayet ediyor. Sektörün uzmanları ” Suriyeliler olmasa yandık” ifadelerini kullandı.

Mağaza, depo ve lojistik merkezlerinde çalışmak için binlerce kişi sıraya girerken imalat sanayinde ise işçi bulmak her geçen gün daha zor hale geliyor.  Why Turkey Konferansında konuşan LC Waikiki CEO’su Mustafa Küçük, tedarik altyapısında büyük sıkıntı çektiklerine işaret ederek,“Türkiye’de konfeksiyonda çalışacak işçi yok. Suriyeliler olmasa yandık.” dedi.